10 Ağustos 2010 Salı

Bir iskeleden çatı katına elimdeki kelimelerden iki cümle

Sunrise at Marmaris


   07.06.2009 ilk kez deniz karşısında güneşi karşıladığım gündür. aklımda nerden karşıma çıktığını anlayamadığım soida, elimde kelimeler.  cümle kurmakta zorlandığım anlar. belki karşımdaki görüntünün güzelliğinden belki de aklımdakinin bilemiyorum. kurabildiğim ilk iki cümleyi veriyorum soida'ya. tam olarak ne dediğimi hatırlamıyorum. zaten ne önemi var ki kurduğum cümlelerin çünkü ne hissettiğimi hatırlıyorum o anda. elimdeki kelimeler cümlelere dönüşüyor durmadan. kimisi çok anlamlı, kimisi anlamsız. ilk iki cümleden fazlasını söylemiyorum soida'ya. o uyusun istiyorum, dinlensin hayata karşı birazda olsa. ben ikimizin yerinede izliyorum gün doğumunu. gün doğumu sanki başka şeylerin doğumunu anlatır gibi bana, soida'ya. bense sadece gün doğumunu görmek istiyorum. yeni doğacaklardan korkuyorum çünkü. korkuyorum; çünkü ben beceremiyorum düşünceleri büyütmeyi, paylaşmayı. gün doğuyor, yüzüme vuruyor güneş. ben kalkıp giderken son kez dönüp bakıyorum arkama. arkamda hiçbirşey bırakmama ragmen! o an, üzeri beyaz örtülü boş masalarla dolu o iskeleye; 24.06.2009 da görüşürüz der gibi hissediyorum kendimi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sence?

Derdi kendi ile olana derviş, Sevdiği ile olana mecnun diyorlar. Derdi varoluşsal olana ne dendiğini bilmiyorlar. Anlıyorum ki derdi derin o...