4 Temmuz 2012 Çarşamba

Leyla ile Mecnun

-Gitti işte! Sanki böyle buram acıyo gibi.. Sanki buram çok acıyo gibi oldu şimdi.. Bu acı geçiyo mu?

- Evlat bak. Hayat zaten acılarla dolu. Tatlı tarafları da var ama yani hayat genelde acı.. Ama bu acıları yaşamak gerekiyor.  Yani aslında bu acıları yaşadığın zaman sen güçlü oluyorsun.


- Ama ben güçlü olmak istemiyorum ki ben şekerpareyi istiyorum.!


- Gitti işte.. Niye gitti ki? Gitmeseydi noolurdu ki nolurdu, noolurdu yani?


- Gitsin ya yürüsün gitsin.

 Gitmeyince de olmuyor.. Geliyor yine olmuyor..

- Ama ben onu çok sevdim.

 Ne güzel gözleri vardı ama dimi? Kocaman gözleri vardı.
 Ben daha ona seni seviyorum demeden, sevdiğimi söylemeden gitti.
 Anlamış mıdır acaba benim onu sevdiğimi o?

- Anlamıştır abi işte ceketini aldı..


- O yüzden mi gitti?


- O yüzden gitmedi de..


- Gitti işte...



*25 Haziranda biraz daha kirlendim.

*Bir senelik miktar ebatında şeyler öğrendim.

*Öğrendiklerimi çoğu sınavda unuttum.


*Kainattaki  yirmi yedinci yılımı da umarak geçirdim.. Umduğum değilde korktuğum başıma geldi yine.


*Ve sen beni ne çok sevdin yalnızlık.. Düşmedin yakamdan..


*Hoş geldin yirmi sekizinci yaşım; bir yeni umduğum.. ve yine sen mi geldin yalnızlığım..? Nerede kaldınız hayal kırıklıklarım..?



*Peki aldığım hediye sayısı kadar mı arkadaşlıklarım..?

Aşkın Tarifleri

Size aşkı tarif edeyim mi? Aşk eşittir tüm sevgi ile bağdaştırdıklarınız!  Aşk, sizin tüm umutsuzluğunuz Ve aşk sizin tüm umudunuz! Ve üzgün...