14 Ocak 2012 Cumartesi

Sevgili U.E.T.

  "Bugün nasıl olduğunu sorsam, yarın cevabını dudaklarından okuyabileceğim bir zaman dilimi içinde mektup yazmak aklı mantığı ters köşeye yatırsa da zaman mefhumunun göreceli olduğuna inanlardanım. Bu yüzden her şey bana yakın ve her şey bana fazlasıyla uzak. Senin gelişine az kaldı ve daha çok var...

  Günün kahvesi eşliğinde yapılan lezzetli sohbetin üstünden aylar geçti ve her şey daha dün gibi. Bir sonrakine az kaldı ve daha çok var...

  Yazamıyorum. Kendimi tüm eşyaların içine tepiştirilerek konulduğu bir bavul gibi hissediyorum. Ve Viktor Navorski'nin bavulu olma olasılığım çok yüksek. Geldiğim yere dönemiyorum, gideceğim yere de varamıyorum. Yazamıyorum ama bekleyebilirim.

  Görüşmek üzere..."


diye mektup almışlığım var. Döner döner okurum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sence?

Derdi kendi ile olana derviş, Sevdiği ile olana mecnun diyorlar. Derdi varoluşsal olana ne dendiğini bilmiyorlar. Anlıyorum ki derdi derin o...