"Bugün nasıl olduğunu sorsam, yarın cevabını dudaklarından okuyabileceğim bir zaman dilimi içinde mektup yazmak aklı mantığı ters köşeye yatırsa da zaman mefhumunun göreceli olduğuna inanlardanım. Bu yüzden her şey bana yakın ve her şey bana fazlasıyla uzak. Senin gelişine az kaldı ve daha çok var...
Günün kahvesi eşliğinde yapılan lezzetli sohbetin üstünden aylar geçti ve her şey daha dün gibi. Bir sonrakine az kaldı ve daha çok var...
Yazamıyorum. Kendimi tüm eşyaların içine tepiştirilerek konulduğu bir bavul gibi hissediyorum. Ve Viktor Navorski'nin bavulu olma olasılığım çok yüksek. Geldiğim yere dönemiyorum, gideceğim yere de varamıyorum. Yazamıyorum ama bekleyebilirim.
Görüşmek üzere..."
diye mektup almışlığım var. Döner döner okurum..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Derdi kendi ile olana derviş, Sevdiği ile olana mecnun diyorlar. Derdi varoluşsal olana ne dendiğini bilmiyorlar. Anlıyorum ki derdi derin o...
-
Yarın biter, bugün başlar! Her yarın, ertesi gün geldiğinde bugün olur. Bugünler yarın geldiğinde dün olur! Dün kurduğun hayal yarı...
-
Meseleler! Her daim çözüm bekleyen, nadiren çözülebilen, çoğunlukla can sıkan münakaşa topluluğu. Derler ki dert bir kişiliktir mes...
-
Sık sık aklımdan geçiyor; Ya çoktan kaybolup gittiysen ya her şey için çok geçse?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sence?