29 Haziran 2011 Çarşamba

Sartre - Hiçlik




her türlü özlem kendinedir
her seste kendini dinler insan
bilinmeyen limanlara yelken açar
her gördüğünü kendi rengiyle boyar
her şehir bir büyük ruhun yansımasıdır
her gittiği yerde bir parçası kalır insanın
insan kendi tahtına oturana kadar hep kayar
her basamak bir öncekinden daha yüksektedir
basamaklar bitince sonsuz düzlük sonsuzluğa uzar
bilge, sonsuz düzlüğün sonsuzluğunda sonsuz kalır
her ses bir diğerinin yerine göre yer tutar boşlukta
dıştaki sınırların içinde kalanına varlığım der
kendinin çizmediği hiçbir sınır kendi değildir
her zaman kendi için başkalarına uzar
yanlış yerde arayan yanlış şey bulur!

22 Haziran 2011 Çarşamba

Yarım kalan..!

  "Biraz sen biriktirdim senin için.." dedi giderken. Dediklerinden hiç bir şey anlamadım ama belli etmedim yine de. "Sen gidince ben bolca ben biriktirebiliyorum zaten kendi kendime" diye düşündüm. Çok üzerinde durmadım son sözlerinin! Çünkü asıl önemli olan o sona kadar söyledikleri, söylemedikleri ya da söylemekten vazgeçtikleriydi benim için. Yarım kalan yaşadıklarımız değildi, söylemek istediklerimizdi. Söylemeyi düşündüklerimizi söyleyemedik hiç, hep o anda aklımıza gelenleri söyledik.

  Şimdi bir çok şey için keşke o anda aklıma gelseydi diye geçiriyorum içimden!

14 Haziran 2011 Salı

Alkol diyorum; ne garip şey! Bir bakmışsın sensin, bir bakmışsın değil..!

13 Haziran 2011 Pazartesi

12 Haziran 2011 Pazar

"Yüzümde hüzünden gölgeler varsa,
O hüzün yüzündendir olsa olsa.
Bilmiyorum, bu yaşamın çoğu yaşanmamışsa,
Yaşanmadığı okunur, şimdi, daldımsa.

Özledikçe yalnız durup-susup baktımsa,
Sorulacakken nedeni nasıl sormadımsa.



Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa,
İçimde örülen duvardan düşmüştür, çatladıysa."

8 Haziran 2011 Çarşamba

Bak Yine Heyecanlandım.!

  Ve ben yine her zamanki gibi küstüm yeniye, güzele..! Yeni heyecanlara, heyecanı yenilere.. Yeni heyecan diye bir şey yoktur ki zaten. Farklı şeylere duyulan aynı heyecanlar vardır.Bu seferki farklı diye de bir şey yoktur. Kalp çarpmasının hızlanması hep aynıdır, yalnızca her seferinde başka şey yüzünden hızlanır. Senin farklı sandığın bu çarpıntı bir öncekinin aynıdır ve bir önceki kadar kısa sürecektir. Kalp dediğin şeyde alışacaktır bu ritme. Aynı senin uyduğun gibi! Hiç bitmeyecek dediğin bitecek, hiç gitmeyecek dediğin gidecek, kalp atışların yavaşlayacak, bu sefer farklı sandığın, diğer aynılara benzeyecek.

  En nihayetinde hep aynı tekdüzelik süregelecek ya da yeni tekdüzelikler yaratılacak farklı zamanlamalarla..!

4 Haziran 2011 Cumartesi

Ara

  Beş yıl aradan sonra Akbük'te böyle yüzemeyecek olmam çok üzücü! Ben yüzmeyi çok severim, ben Muğla Akbük'ü çok severim ve en önemlisi ben Akbük'te yüzmeyi herşeyden çok severim.


Hazır ol..!

  Bazı şeyler var yazsam da, yazmasam da anlayamayacağınız. Zaten birçoğunu yazdım anlamadınız. Birçok zaman beni anlamadığınız için yazdım. Ben hep birilerinin bir şeylere hazır olmasını bekledim ve siz hiç hazır olamadınız. Ben hazırdım tüm çilenizi çekmeye, hazır olmanızı beklemeye. Ben sadece ayrılıklara hazırlıksızdım ve tabiki de siz beni hazırlıksız yakaladınız.

Derdi kendi ile olana derviş, Sevdiği ile olana mecnun diyorlar. Derdi varoluşsal olana ne dendiğini bilmiyorlar. Anlıyorum ki derdi derin o...