1 Kasım 2013 Cuma

Sade

  Sade yaşam diye adlandırdıkları bir çeşit yalnız yaşama olsa gerek diye düşünüyorum. Şair diyor ya yalnızlık iki çeşittir; tek başına yalnız, kalabalıklar içinde yalnız diye. Kalabalık içinde yalnız diye bir şey yok yemeyin bizi. Kalabalık içinde yalnız değil, mahcuptur insan. Tek başına yalnız ise eğer çok üzgündür. Tek başına yalnızları çok sevin oğlum. Tek başınalar lan! Sadece ve sadece tek başınalar! Birden çok başınalar çok şanslı bence, bir de" bugün biraz kafamı dinleyeyim dedim." diyenler. Tek başına yalnız "Bugün de kafamı dinlemeyeyim." diyemiyor mesela! Ne yazık!

  Sadede geleyim. Bana göre uzunca bir süre (zaman mefhumu göreceli dedikleri için bana göre) tek başıma değildim. Sadece bir kişi sayesinde öyle çok kalabalıktım ki! İşte bu zamanlarda görmeliydiniz beni! Öyle çok gülerdim ki; gözlerim kaybolurdu, saçlarım uzardı, kimi zaman sakallarım olurdu, işsiz olurdum, yeni işim olurdu, belim bile fıtık olurdu ama sonra geçerdi. Bunlar hep göreceli olan mefhumlar boyunca olurdu ve bütün bunları başucumda durup bir kişi izlerdi. Yine aynı bütün bunlar, bir tek başına için çok zordu. Neyse ki ben şu an olduğum gibi tek başıma değildim o zamanlar.

 Şimdi sade ve sadece tek başımayım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sence?

Derdi kendi ile olana derviş, Sevdiği ile olana mecnun diyorlar. Derdi varoluşsal olana ne dendiğini bilmiyorlar. Anlıyorum ki derdi derin o...