"Bugün nasıl olduğunu sorsam, yarın cevabını dudaklarından okuyabileceğim bir zaman dilimi içinde mektup yazmak aklı mantığı ters köşeye yatırsa da zaman mefhumunun göreceli olduğuna inanlardanım. Bu yüzden her şey bana yakın ve her şey bana fazlasıyla uzak. Senin gelişine az kaldı ve daha çok var...
Günün kahvesi eşliğinde yapılan lezzetli sohbetin üstünden aylar geçti ve her şey daha dün gibi. Bir sonrakine az kaldı ve daha çok var...
Yazamıyorum. Kendimi tüm eşyaların içine tepiştirilerek konulduğu bir bavul gibi hissediyorum. Ve Viktor Navorski'nin bavulu olma olasılığım çok yüksek. Geldiğim yere dönemiyorum, gideceğim yere de varamıyorum. Yazamıyorum ama bekleyebilirim.
Görüşmek üzere..."
diye mektup almışlığım var. Döner döner okurum..
14 Ocak 2012 Cumartesi
11 Ocak 2012 Çarşamba
Çok seven iki insanı kıskanıp, aşık olmaya karar verdim. Evet ilk kez açıklıyorum burada: Aşık olmak istiyorum. Karşıma çıkan ilk insana aşık olup. Sevgi dolu bakışlar içeren resimler çekip, facebook'a koymak istiyorum. Sonra insanlar benim sevgimi kıskansın onlarda aşık olsun istiyorum. Aşk böyle yayılarak çoğalsın, herkesin profil fotografı sevgi dolu bakan gözlerle dolsun.. Çok bir şey değil lan sadece birbirinizi kıskanıp sevgi dolun istiyorum.. Sevsenize oğlum birbirinizi. Kıskansanıza sevgilerinizi. Yarışsanıza daha mutlu olmak için.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Derdi kendi ile olana derviş, Sevdiği ile olana mecnun diyorlar. Derdi varoluşsal olana ne dendiğini bilmiyorlar. Anlıyorum ki derdi derin o...
-
Meseleler! Her daim çözüm bekleyen, nadiren çözülebilen, çoğunlukla can sıkan münakaşa topluluğu. Derler ki dert bir kişiliktir mes...
-
Yarın biter, bugün başlar! Her yarın, ertesi gün geldiğinde bugün olur. Bugünler yarın geldiğinde dün olur! Dün kurduğun hayal yarı...
-
Bazı cümleler var sadece dört kelimeden oluşup, dört sayfada anlatamayacağın kadar dolu.. "Sen sandığım şey belki benim yüreğimdi.&qu...